Pazartesi, Mart 29, 2010

Aslan Asker Şvayk, Yaroslav Haşek

Taşlama türündeki mizah romanı. Bu tür kitapların içinde okuduklarımdan en iyisi diyebilirim.
Birinci Dünya Savaşı'nda Almanların Çekoslavakya'yı işgali ve gelişen olaylar anlatılır. Tiyatroya da uyarlanmıştır.
Adı geçen kişi yani Şvayk askere alınır. Olaylar böyle başlar. Aslında yazar romanda çok zor birşeyi başarmış bence; savaş gibi acımasız ve ürkütücü bir gerçekten bile alay edilebilecek, gülünebilecek mizahi öğeler çıkarılabilmiş.
Şvayk'ın dünya tarihinin en unutulmaz karakterlerinden olduğu söylenir. Şvayk'ın çok mu zeki yoksa çok mu aptal olduğunu anlayamazsınız roman boyunca. Bazen çok matıklı şeyler söyler ya da yapar bazen de hiç beklemediğiniz ahmakça bir şey. Hatta kitapta şöyle der; “ahmaklığı heyet raporuyla resmiyet” kazanmış biri. Şundan emin olursunuz sadece, Şvayk savaşa karşıdır. Kitap yayınlandığı dönemde Avrupa'da savaş karşıtları arasında hızla yayılmış ve çok popüler olmuş.
Kitabın başında çevirmen Celâl Üster’in, yazar Yaroslav Haşek ile ilgili çok güzel bir yazısı var. Burada Üster, Franz Kafka ile Haşek’i karşılaştırmış. Tek ortak noktaları aynı yıllarda Prag’da yaşamış olmalarıdır. Üster şunları söylemiş“... Kafka’yla Haşek’in yazdıkları, anlattıkları, anlatımları birbirine hiç benzemiyor. Ama gene de, eskiden beri, aralarında açıklanması zor bir bağ olduğunu düşünmüşümdür. İkisi de aynı yıllarda Prag’da yaşadıklarına göre, birbirlerinden habersiz, belki birkaç kez birbirlerinin yanından geçmişlerdir, diye geçirmişimdir içimden ....bu iki Praglının yüzyıl başı Orta Avrupa’sındaki toplumsal yaşamın boğuculuğu, katlanılmazlığı, devlet ve bürokrasi aygıtının eziciliği karşısında ortak bir yazgıyı paylaştıklarını duyumsamaktan alamamışımdır kendimi.”
Roman ordu, savaş, devlet, askerlik gibi kavramları okuyucuya sorgulatıyor.
Şvayk'ın sık sık anlattığı küçük hikayeler de kitaba ayrı bir renk katıyor.
Yazar romanı 1921'de yazmış ve 1923'de henüz 40 yaşındayken vefat etmiştir.



 
"...Asker dediğin, üstünü kalabalığın içinde bile hemen seçmeli ve görevlerini yerine getirmekten başka birşey düşünmemeliydi. Savaş meydanında vurulan bir asker, son nefesini verirken bile komutanını selâmlamalıydı.”

Romanı ülkemizde tiyatroya uyarlayan ve yöneten Genco Erkal'dır. Afişi aşağıda.
  • Eserin Bertolt Brecht tarafından İkinci Dünya Savaşı’na uyarlanan versiyonu, hem mizahî tiyatroda, hem de Brecht tiyatroculuğunda bir dönüm noktası sayılıyor.

Yaroslav Haşek, 1883’te Prag’da bir matematik öğretmeninin oğlu olarak dünyaya geldi. Babası genç yaşta ölen Haşek, Ticaret Okulu’nda okuduktan sonra bankada çalıştı, ama çok geçmeden özgür ve gezginci bir yaşamı seçti, Orta ve Doğu Avrupa’yı baştan başa dolaştı. Kendini köprüden atarak intihar girişiminde bulunduktan sonra bir süre akıl hastanesinde yattı. Daha sonra gazetecilik yaptı, gece kulüpleri ve meyhanelerde gösterilere çıktı ve öyküler yazdı. Birinci Dünya Savaşı patlak vermeden, 16 öykü kitabı yayınlanmış bulunuyordu. 1915’te askere alındı, Doğu Cephesi’nde tutsak düştü, birkaç yıl Rusya’daki kamplarda kaldı. Salıverildikten sonra Bolşeviklere katıldı, 5. Ordu’da siyasî komiserlik yaptı. Ülkesine döndüğünde, başyapıtı Aslan Asker Şvayk’ı yazmaya başladı. Gelmiş geçmiş savaş karşıtı yapıtların en büyüklerinden biri sayılan Aslan Asker Şvayk’ı altı ciltte tamamlamayı tasarlamıştı, ancak 1923’te Lipnitse kentinde öldüğünde yalnızca dört cildini yazmış bulunuyordu.


Aslan Asker Şvayk, Yaroslav Haşek, Çev.Celal Üster, 2 cilt, Can Yayınları, 2006 (Resimler Yozef Lada)
Çekçe olan kitabın orijinal adı Osudy dobrého vojáka Švejka za světové války (İyi Asker Şvayk'ın I. Dünya Savaşı'ndaki Kaçınılmaz Maceraları)

1 yorum:

Adsız dedi ki...

ben de okumuştum ve çok beğenmiştim bu romanı.
YEŞİM