Pazartesi, Mart 30, 2015

Etamin işler

böyle etamin işler beni nasıl rahatlatıyor bir bilseniz. Bu küçük uğraşılarım beni bazen bunalmaktan kurtarıyor. Oraya yaptığım küçük renkli çarpılar kafamdaki düğümleri çözmeme neden oluyor adeta.
İşte bunlardan biri de kenarlarına küçük ince ip takıp da yazın mini cep telefonu çantası olarak kullanmayı planladığım bu işleme..
bu küçücük işlemede 6 renk var. Motifler ortaya çıktıkça daha da çok sevdim. 

Moskova'da Yanlış Anlama, Simon De Beauvoir

Simon De Beauvoir'den akıcı, yer yer gülümseten, derin duyguları tahlil eden küçük bir roman. Öykü gibi neredeyse.
Yazarın başka kitaplarını da okuma isteği uyandırdı. Bundan önce zaten İkinci Cins'i okumuştum. Dilindeki sade zenginlik çok dikkat çekici.
Bu romanın konusu kısaca şöyle; Paris'te yaşayan altmış yaşını geçmiş çok uyumlu bir çift Rusya'ya gezmeye giderler. Daha doğrusu çiftlerden Andre'nin önceki ilişkisinden olan kızı onları karşılar ve gezdirir. Çiftin arasında yanlış anlamadan doğan bir kırgınlık oluşur. Ancak bu kırgınlık yaşlılık, kadın-erkek ilişkileri ve iletişimsizlik üzerine kuruludur. Geri planda Sovyetler Birliği hakkındaki hayal kırıklığı da çok güzel verilmiş.
Ben beğendim, tavsiye ederim.

Cuma, Mart 20, 2015

Sırt çantası yapmak bu kadar kolay mıydı?

Kolay tabi. Çünkü çantanın sırta gelen kısmını yapmadım eski çantamdan söktüm.

Üç sene önce aldığım siyah bir sırt çantam vardı. Ön yüzünün astar kısmı yıkanmaktan dolayı parça parça dağılmıştı. Kol askılarının olduğu arka kısım sağlamdı. Ben bu çantayı dikiş yerlerinden söküp parçalarını ayırıp kalıp olarak kullanayım dedim. Renkli bir kumaş düşünüyordum önce. Ancak istediğim renkli ve çanta olabilecek kalınlıkta kumaş bulamadım. Eşimin eski kot pantolonuna göz diktim. Almam pek kolay olmadı :-)

Ön yüzün parçalarını kalıp olarak kullanıp kumaşımı kestim. Sonra baktım ki çantanın arkası çok sağlam orasını atmayayım,kullanayım dedim. Sadece fermuar dikmek beni oyaladı ama kalan kısmı çok kolay oldu.Üzerine işleme yapmayı veya kumaş boyası ile boyamayı da düşündüm sonra vazgeçtim. Pantolonu arka cebini de içeriye küçük cep olarak diktim..
NİYO çantalarına rakip olmayı düşünüyorum.. :-)

Sashiko, Japon İşleme tekniği

Pinterest'e epeydir bakmıyordum. Bir akşam tesadüfen gördüğüm Japon işleme tekniği olan sashiko ile karşılaştım. Çok beğendim. Geometrik ve birbirine parelel giden şekillerden oluşuyor ve genellikle tek renk kullanılarak düz dikiş tekniği ile elde yapılıyor.

Sashiko nasıl yapılır? ve gereken malzemeler; ince olmayan bir kumaş, kasnak, kumaşınıza zıt renkte bir ip, iğne , makas ve kurşun kalem (ya da desen elinizde varsa desen aktarma kağıdı).
Sert bir zemin üzerine yaydığınız kumaşınıza cetvel ve kalem yardımıyla deseni aktarın (internetten çok fazla desen bulabilir ve kağıda çıktı alabilirsiniz)
Kumaşı kasnağa geçirip iğne iplikle dikiş yapar gibi çizgilerinizin üstünden geçin. Bir iki pratikten sonra hızlanıyor ve kolay yollarını buluyorsunuz.
Web den çok farklı teknikler öğrenebilirsiniz. Benim üç küçük denemem yukarıda.
Ben bardak altlığı yaptım ama yastık, bluz, etek ucu, yatak örtüsü, çanta yapıldığını gördüm. Çok güzeldi hepsi de.




Salı, Mart 17, 2015

İkinci Cins, Kadın, Simon de Bolivar

İkinci Cins kitabı aslında üç kitaptan oluşuyor. Evlilik Çağı ikinci kitap. Günümüzden yaklaşık 65 yıl önce yazılmış bu kitabın anlattıklarının ülkemizde hala geçerliliğini koruması acı verse de kitabı okumak güzeldi.

Pek yakından bildiğimiz şeyler analiz edilmiş, örneklendirilmiş ve en güzeli de farklı pek çok roman-anı ve tiyatro eserinden alıntılar yapılmış.
Bu kitabın konusu "evlilik ve evli kadınlar". Eş seçiminden, evliliğin kadına yüklediklerine, cinsellikten, ev işlerine evliliğe dair her şey var. Günümüz Türk toplumuna bile ağır gelecek tespitleri var yazarın. Hatta yer yer hicivleri var. Pek çok basmakalıp düşünce ya da alışkanlıkları yerinden sarsmıştır. Bence de çok iyi yapmış. Ülkemde bunu herkes okumalı.
Bu kitap ilk kez Fransa'da yayınlanır ve sonra pek çok dile çevrilir. Büyük ilgi görür. Hakkında pek çok tartışma çıkar.
Matematik eğitimi görmüş modern filozoftur. Gazetede editörlük de yapmıştır. Freudcu özellikleri de olan feminist bir varoluşçu olduğu söylenir.Jean-Paul Sarte ile ilişkisi yıllarca sürmüştür. Hatta aynı mezarda yatmaktadırlar.

Perşembe, Mart 12, 2015

Brownie Kurabiye

Az şekerli (bir yemek kaşığı kadar)bol kakaolu normal bir kurabiye yaptım. Öte yandan da bir bardak şeker ve bir bardak su ile şerbet kaynatıp soğuttum. Kurabiyeler fırından çıkar çıkmaz bir tel süzgeçle şerbete daldırıp çıkardım. Bir tabağa dizdim.

Yumuşacık ve hafif ıslak browni kurabiyelerim oldu. Afiyetle yedik.

Plus Kitchen'ın bezleri

Plus Kitchen'i açıldığı zamandan beri takip ederim. Oradan aldığım şeyleri düğüm yapıp bağlayarak koydukları bez torba ve bez peçeteleri atmadım ama ne yapacağımı da bilemedim.
Geçenlerde bunlardan kahvaltı sofrası için peçete yapsam nasıl olur dedim.

Etrafını işleyip kat yerine gelecek şekilde bir desen yaptım. Çok hoşuma gitti.
Atmadım değerlendirdim yani.

Salı, Mart 10, 2015

Yeşil Peri Gecesi, Ayfer Tunç

Kitabın tanıtım cümleleri şöyle: "Güzelliğini zehirli bir sermaye olarak kullanan genç bir kadının hayattan öç almak için soyunmasıyla başlayan bir düşüş hikayesidir Yeşil Peri Gecesi. Modern toplumun ikiyüzlülüğüne, geleneklerin, alışkanlıkların zorbalığına direnen, "farkına varmış" ve bu nedenle acı çeken bir kadının, annesiyle hesaplaşamayan bir kız çocuğunun, okuyanı rahatsız eden ve belki de bu nedenle elinizden bırakamayacağınız öyküsü. "


Arkadaşım Zeynep,  okumam için bu kitabı verdiğinde, okumayı düşündüğüm kitaplardan biri olduğu için sevindim. 
Daha önce yazarın , Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Kısa Tarihi romanını okumuştum. Gerçekten de dili çok zengin.Anlattıkları yer yer sizi epey rahatsız etse de bir durumu farklı açılardan ele alışı ve tasvirlerindeki mükemmellik etkileyici. İnsanların dış görünüşlerini de güzel betimliyor ama karakter analizleri bir harika. O kişiyi tanıyormuş gibi hissediyorsunuz. Gözünüzün önüne geliyor.
Edebiyatımızda bu kadar iyi bir yazar olması içimi rahatlatıyor. 
Biz roman yazmaya çok çok geç başlamış bir milletiz. Başladığımızda da çok yavaş ilerlemişiz. Doğrusunu söylemek gerekirse edebiyatımızda çok beğendiğim romancılar pek az. Genelde (çeviri edebiyatı da olsa) Avrupa ve Güney Amerika yazarlarını daha çok sever ve okurum. Bizde dili zengin yazar bulmak zor olduğu gibi konular da aşağı yukarı benzer oluyor. Bu romanda da beni düşündüren tek şey, acaba konu daha sürükleyici olabilir miydi? idi. Romanın başında kahramanımız olan kadın bir sürü yere gönderilmek üzere CD'ler postalıyor. Olayların gidişinden az çok anlıyorsunuz o CD'lerde ne olduğunu. Sürekli heyecanı diri tutmak için "o gece"ye göndermeler yapıyor. Sonra romanın sonuna kadar çocukluğuna anne-babası ile ilişkilerine, Ali'ye, Gün'e gidip geliyor. Sonunda olaylar çözülüyor.
Sadece ortalara doğru 60-70 sayfa kadar ara ara sıkıldım ama kalanı çok akıcı ve güzeldi. 
Yeşil peri: yeşil renkli, halüsinasyon gördüren içki olan absent.
Can Yayınları, 2010, 472 s

Pazartesi, Mart 02, 2015

Paris'te Bir Türk Ressam-Fikret Mualla, Hıfzı Topuz

Bir biyografi ve anı kitabı bu kadar sürükleyici ve tadında olur. Fikret Mualla hakkında çok az şey biliyordum.Çok şey öğrendim ve etkilendim.

 Hıfzı Topuz onu Paris'te tanımış. Önce röportaj yapmak için. Daha sonra arkadaş olmuşlar. Hem röportajdan kesitleri hem de anılarını bir araya getirmiş. Ancak bu kitabın daha güzel yanı bence şu; Fikret Mualla hakkında onlarca kişinin duygu, düşünce ve izlenimlerini de anlatmış. Hatta aynı olaya farklı tanıklıklar ya da yorumlar da eklenmiş. Belli bir kronolojik sıra yok sadece sona doğru var.
Bana daha çok anı kitabı tadı verdi.
Fikret Mualla'nın acılar ve sıkıntılarla dolu yaşamına hayret ettim. Düzenli bir hayatı yok, son zamanları hariç bi rahat edememiş şu dünyada. Hep bir korku, hep bir endişe.
Çocukken ayağı sakatlanmış ondan dolayı hep aksayarak yürümüş. 1937'de Galatasaray karakolunda gördüğü işkence akli dengesini bozmuş (zaten dönem dönem sinir buhranları geçirirmiş) akıl hastanesinde yatmış. Resimleri hep üç kuruşa satılmış. Avni Arbaş, Abidin Dino, Üstün Üstündağ, Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Hasan Esat Işık başta olmak üzere bir çok dostu ve koruyucusu da var aslında. Bundan dolayı şanslı da. Çok destek oluyorlar. Ama ne bileyim kişiliği de biraz değişken. Zor bir insan. Dengesiz (yaşadığı olaylardan dolayı).
Hıfzı Topuz'un dili de çok güzel.
Remzi Kitabevi'nden çıkan bu kitabı okumanızı öneririm.