Cuma, Ocak 29, 2016

Ev Yapımı Poğaça

Sıcacık, yumuşacık poğaçaya bayılmayan pek yoktur sanırım.
Ev yapımı olması en azından kullandığım malzemeyi bildiğimden daha bir hoş gelir bana. Kızımla bugün farklı şekillerde yapalım istedik. Bunlar çıktı ortaya..

Malzemeler şunlar;
-1 çay bardağı ılık süt, 250 gram yumuşak tereyağı, iki kaşık yoğurt, bir paket toz maya, iki yumurta (birinin sarısı ayrılıp üste sürülecek), bir tatlı kaşığı tuz, iki tatlı kaşığı şeker ve aldığı kadar un.

keçeden oyuncak pizza yapılışı

Bazen bazı oyuncaklar kızım kadar heyecanlandırıyor beni desem yalan olmaz. Bunlardan biri de 10 gün önce gittiğimiz bir oyun merkezinde gördüğümüz keçe pizzalardı.
Sonra eve gelip internette araştırdım ve her zaman olduğu gibi pinterestte onlarca modelini buldum.

Evdeki keçe malzemelerin üzerine kurşun kalemle dilim pizzalar, soğan ve zeytin halkaları, domates, peynir, mantar ve biber dilimleri çizip kestim. Kimilerinin kenarlarını küçük küçük teyelledim. Çok zevkli bir uğraştı benim için. Kızım da oynamaya bayıldı.

Çarşamba, Ocak 20, 2016

Kızımın 5. yaş günü pastası

Kızımın beşinci yaş doğum gününü anaokulunda kutladık. Bir gün öncesinde yaptığım bu pastada kızımın da emeği var. Önce tarifini Cafe Fernando'dan aldığım çikolatalı pastayı yaptım. Bir uzun baton şeklinde bir de yuvarlak küçük tepsiye kek yaptım. Baton keki uzun ve kısa iki parçaya bölüp 5 rakamının üst köşeli parçasını yaptım. Yuvarlak kekin de ortasını bir bardakla alıp kenarından da çeyrek parça kesip ve bunları birleştirince beş rakamı oldu. Kekin arasına ılık krema içinde eritilmiş çikolatadan oluşan ganajı yapıp soğutup sürdüm. Aynı ganajı üstüne de sürdüm. bonibon, renkli şeker vs ile de üstünü süsledik. Alın size pastaaa. (Şeker hamuru kaplı pastaları pek sevmiyorum. Geçen yıl öyle yapmıştım. Üstüne Prenses Sofya figürü oturtmuştuk. Ancak çok sağlıksız. Bu yaptığım kek en azından tereyağı, bol yumurta, kakao ve az un ve şekerden oluşuyor. Şeker hamurlarının içinde mısır şurubu, glikoz şurubu, jelatin vb şeylerden bolca var.Bu nedenle onları kullanmayı sevmiyorum.)


Paşa Böreği veya Kolay Yağlama

Kayseri yağlamasını çok severim ama yapabilmem zor. İki kez denedim, hamuru istediğim kıvamda tutmadı.

Yengem çok güzel yapar. Bu tarifi bir kitapta "paşa böreği" adıyla gördüğümde yağlamaya benzettim ve yılbaşı günü için birer porsiyonluk olarak yaptım. Çok güzel oldu. Az tuz katılmış mayalı hamuru incecik açıp bardakla kestim. (tarifte yağda kızartın deniyor ben teflon tavada az tereyağı ile krep yapar gibi pişirdim. Önceden hazırladığım soğan, sarımsak, kıyma, karabiber, domates-salça, kimyon karışımını kat aralarına ve en üste birer kaşık yaydım. En üste de sarımsaklı yoğurt. Muhteşem oldu. Tavsiye ederim.

Martin Eden, Jack London

Okumak istediğim kitaplar listesi hep yenileniyor. O kadar çok güzel kitap var ki. Ben birde bu listeye "mutlaka okunması gereken" kitapları da yazıyorum. Örneğin bu kitaptan sonra başladığım Don Kişot. Bunu bence kitap okurum diyen herkes okumalı. Çünkü Don Kişot'tan sonra çıkan her iyi yazarın Don Kişot'tan etkilenmemesi mümkün değil deniyor. Bir çok yerde bu kitaptaki sözlere göndermeler var. O nedenle "okunmalı" diyorum. 
Her neyse. Bu romana dönecek olursak, Jack London'un burada kendi yaşam öyküsünden yola çıkarak Martin Eden'i yazdığı söyleniyor. Martin eğitim görmemiş, denizci bir gençtir. Ruth ise varlıklı bir ailenin üniversitede okuyan kibar ve güzel kızı. Martin Ruth'un ağabeyine bir yerde yardımcı olur ve onu eve teşekkür için davet ederler. Martin onların yaşam şeklinden ve Ruth'tan öyle etkilenir ki bunu düşünmeden edemez. Kendi içinde bulunduğu dünyayı ve bunların yaşam şeklini kıyaslar durur günlerce. Ruth'a da aşık olmuştur bu arada. Kendi eğitimsizliğini, kabalığını kıyaslar onlarla. Okumayı seven bir gençtir. Kitabın bundan sonraki bölümlerinde sevdiği kızdan her öğrendiği cümleyi bir sünger gibi çeken, günde beş saat uyuyup sabahlara kadar kitap okuyan Martin'i görürüz. Sonra iyi bir yaza olmak istediğini fark eder ve yazmaya başlar. Çok zor günler geçirir. Kalanını anlatmayayım. Özellikle yazarlıkla ilgisi olanlar ya da bir amaca ulaşmak isteyenler okumalı. Dil ve anlatımı sade. Zevkle okuyacaksınız.

Salı, Ocak 05, 2016

İş Bankası Müzesi, İstanbul

Eminönü'nde bulunan bu müzeyi eminim her gün yakınından geçen pek çok kişi bilmiyordur veya bilse de içine girmemiştir.
Bu bina 1892'de hizmete giren postahane binasıymış aslında. Sirkeci'deki büyük postane yapılıp oraya taşınınca 1927'de İş Bankası'na devredilmiş.
2004 yılına kadar İş Bankası Yeni Cami şubesi olarak faaliyet göstermiş. 2005'de müze haline getirilmesine karar verilmiş.

İçinde 80 yıl bankada kullanılmış eşyalar var. Soğuk damga, daktilo, bekçi lambası, kopyalama makineleri, telefonlar gibi. Giriş katı, bankolarıyla aslına sadık olarak bırakılmış. Bodrum katta para kasaları, para desteleme makinesi gibi pek çok ilginç şey var. Bu bölümün Neredeyse bir metre kalınlığındaki kapıları da çok ilginç.

Türkiye'de tasarruf bilinci İş Bankası'yla başlamış. Kumbara Türkiye'de bir İş Bankası icadıdır. Halkın tasarruflarını yastık altından banka kasasına çekmek o günün koşullarında gerçekten güçmüş. Bankanın ilk çalışma yılında sadece 96 kişi tasarruf hesabı açtırmış.
Müze binasının maketi.

Atatürk'ün evraklarından biri.

Kasaların olduğu bölmeye giderken koridor...
Kişisel kasalardan biri.

Müzede çocuklar için eğitim de veriliyor. Oyunlarla işletme kurmak, tasarruf yapmak, mal alıp-satmak, üretim gibi kavramlar öğretiliyor.

Pazartesi, Ocak 04, 2016

Keçe Kapı Süsü

Keçe gerçekten çalışması kolay bir malzeme, kaymadan kesebilirsiniz. Dikiş hatası belli etmiyor. Elde dikilmesi kolay ve ister yapıştırın ister dikin pek çok malzemeyle de kullanabiliyorsunuz. Arkadaşım yeni evine taşındığı için böyle bir yılbaşı hediyesi yapmak istedim. Pinterestte buldum modeli. Baykuşların hafif dolgun olması için elyaf doldurdum. Starforun üstüne yapıştırıp yanlarını da kurdele sardım ve askı yaptım. Hepsi bu. Uğraşması zevkli.