Çarşamba, Mart 03, 2010

Şirince Gezisi

Kuşadası tatilimiz sırasında bir günümüzü ayırıp Şirince'ye gittik. Efes harabeleriyle ünlü Selçuk ilçesinin 8 km. doğusunda üzüm bağları, şeftali bahçeleri ve zeytinliklerle çevrili bir yamaçta yer alan Şirince’nin evleri meşhur. Bunlar 19.yüzyıldan kalma çoğu restore edilmiş  Rum evleri.

Efes Kenti'nin zor yaşam koşullarından kaçan bir grup Rum, dağa çıkarak keşfetmiş bu gizli cenneti.
Güzelliğini saklayabilmek için, ismine " Çirkince " demişler...Farklı kültür ve inançtan insanlar asırlarca burada, iç içe; dostluk ve sevgiyle yaşadılar. Cumhuriyetin ilk yıllarında burayı ziyaret eden, dönemin İzmir Valisi Kâzım Dirik Paşa Çirkince’nin adını Şirince yapar. Dirik Paşa’nın “Böyle güzel bir yer Çirkince olamaz; olsa olsa Şirince olur.” der. 

Şirince'de dikkatimi ilk çeken şey Arnavut kaldırımları ile kuş ve çiçek motifli küçük taş evleri oldu.
Sokak sokak gezdik, yukarıdaki eski kiliseye kadar çıktık. Size de uzun bir yürüyüş yapmanızı tavsiye ederim. Bir de mutlaka güleryüzlü köy halkının ellerinden çıkan meyve şaraplarını tadın ve bir kaç tane alın. Buradan ayrılmadan meyve sabunlarını da görmelisiniz. Zeytinyağlı yemeklerinden de tatmalısınız.

Türkiye'nin En Güzel Küçük Otelleri kitabının yazarı Sevan Nişanyan'ın Nişanyan evleri burada. Şirinceye tepeden bakıyor. Sade ve abartıdan uzak bir dekorasyona sahip bu evlerde bence kendinizi evinizde hissetmeniz amaçlanmış. Kalmasanız da bizim yaptığımız gibi en azından gidip Şirince'ye karşı bir kahve için Nişanyan evlerinde.
Aziz Nesin'in oğlu Ali Nesin'in kurduğu Matematik köyü de Şirince'de.

Benden Selâm Söyle Anadolu’ya isimli romanın, Çirkince’de yaşamış Yunanlı yazarı Dido Sotiriyu’nun ballandırarak anlattığı incirden başka Osmanlılar’ın önemli ihraç maddelerinden biri olan tütün de Çirkince’nin pek tanınan ürünlerindenmiş bir zamanlar. 
Aşağıda Sotiriyu bir çekim sırasında Şirince'de


"Şu yeryüzünde cennet diye bir şey varsa bizim Kırkıca (Şirince'nin eski adlarından biri) o cennetin bir parçası olsa gerekti. Ormanlarla kaplı dağlı bir bölgede kuruluydu köy...Köylünün kemerini altınla dolduran incir! Sadece Aydın ilinde değil, bütün Doğu’da, Avrupa ve Amerika’da bile ün salmıştı incirlerimiz. Derisi var mı, yok mu anlayamazdınız, öylesine inceydi; Anadolu’nun o canım güneşiyle ballanmışlardı.”(Benden Selam Söyle Anadolu'ya kitabından bir bölüm.syf.12-13)
Şirince'de ne yapılır, Şirince rehberi, Şirince'yi gezelim

Hiç yorum yok: