İşte bir solukta okunacak bir kitap, rahatlıkla "mutlaka okunması gerekenler"listesine eklerim. Coetzee'nin Barbarları Beklerken kitabını okumuş ve çok beğenmiştim. Listeye şimdi diğer romanlarını da aldım. Bu kitabı Zeynom hediye etti, beklemeden okudum.
Aslında Barbarları Beklerken romanı ile bazı ortak yönleri var. Örneğin her ikisinde de elli yaşını geçmiş yalnız erkek kendinden oldukça küçük genç kız ile ilişkiye girer ve bu durum ortaya çıktığında, hesaplaşmalar, cezalandırmalar gelir...Mekanlar ve durumlar farklı tabi.Utanç kendi içinde çok katmanlı bence. Profösör'ün öğrencisi ile yaşadığı ilişki, toplumsal kurallar,kızı ile ilişkileri, kırsal kesim-kentsel kesim farkı, Güney Afrika halkı ile sonradan yerleşenler arasındaki ilişki vs..
Konudan daha fazla bahsetmeyeceğim ama Coetzee'nin dili öyle akıcı ki, o kadar sahicilikle anlatıyor ki herşeyi 258 sayfalık bu roman nasıl bitti anlamadım. Keşke devam etseydi dediğim nadir kitaplardan...
Coetzee Güney Afrikalı, sonradan Avusturalya vatandaşı olmuş ve yaşayan en iyi roman yazarlarından biri olarak kabul ediliyormuş. O'nun Paul Auster ile mektuplaşmalarını da okuyacağım, aklımda..
Can Yayınları, çev. İlknur Özdemir
4 yorum:
Diğer İlknur Özdemir çevirileri gibi bu da muazzam gerçekten.
kapak resminin kimin olduğuna dair bilginiz var mı ?
kapak resminin kimin olduğuna dair bilginiz var mı ?
Domen Colja yazıyor içerde
Yorum Gönder