Perşembe, Nisan 04, 2013

Miskinler Tekkesi, Reşat Nuri Güntekin

Reşat Nuri'nin bu romanını Selim İleri'nin bir yazısında adını verdiği bir kaç tavsiye kitaptan biri olarak alıp okudum. Zaten yazarı tanımayan yoktur sanırım. Çalıkuşu'nu herkes bilir. Dili çok güzel ve akıcı dememe gerek yok. Hikaye yer yer içinizi burkan ama genelde gülümseyerek okuyacağınız türden.

Hali vakti yerinde bir ailenin çocuğu olan kahramanımız başına gelen türlü işlerden ve biraz da miskinliğinden ötürü kendini dilencilik yaparken bulur. İş o hale gelir ki iyi eğitim görmüş bir dairede memur olan arkadaşından bile iyi yaşamaya başlar. Hatta ona faydası bile dokunur. Yine türlü tesadüflerden dolayı bir çocuğu evine alır ve ona bakar, büyütür, okutur. Dilenciliği, başkasına el açmayı öyle anlatır ki nerdeyse "ne iyi bir meslek" dersiniz. bu işin inceliklerini de verir.
Roman adını II.Mahmut'un Üsküdar'da yiyecek, giyecek ve bakacak kimsesi olmayanlar için yaptırdığı tekkeden alır ama romanın tekke ile alakası yoktur.

"İnsan, yedisinde neyse yetmişinde de odur!" derler. Amenna! Fakat yedisinde neyse on yedisinde, hatta yirmi yedisinde, pek o kadar o" değildir de ancak kırka doğru tekrar yedisindekine benzemeye başlar. Mesela, yedisinde korkak olan çocuğa on yediye doğru bir cesaret gelir; kanı kaynar; ötede, beride bazı tehlikeli atılganlıklar yaptığını görürsünüz. Fakat kırktan sonra damarlar katılaşmaya başlayınca eski korkaklık gene deliğinden burnunu gösterir...syf.11

3 yorum:

1800lerde Yaşayan Kabarık Elbiseli Kız dedi ki...

uzun zamandır kitap okuyamadım okuyamıyorum sanırım kendime uygun kitabı bulamıyorum ben :(

melda dedi ki...

Ne aradıgınızı söyleyin ben yardımcı olayım:-)

Pınar dedi ki...

İlginç bir konusu varmış. Türk edebiyatına ilgimin arttığı şu zamanlarda okumak güzel olacak sanırım. :)