![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh3hdcwDWb2BSkLsiCFz69Yi1jBGmmSkPt_b7zLig-53AIxoQ4XBOt7LoBghb8LUtiHgRyIE1FYacd7kL0ulSFUQy2IlMKzUubQykidDV_F3hhmZLTjg42Xgsdxey_-P0kX7MbNhcySaq8/s350/1436947720108.png)
Kurtuluş Savaşı günleri İstanbul'da bulunan itilaf devletlerinin subay ve diplomatları ile İstanbul'un üst düzey sakinleri arasında geçen hikayeler. Ön planda da bir türlü evlilikle sonuçlanmayan, kıskançlık krizleri ile sürekli şekil değiştiren bir ilişki. Aslında ahlaki değerler sorgulanmaktadır. Anadolu'da bir savaş verilirken her gün İngiliz veya Fransız subaylarla partilere katılan hatta onların gözüne girmeye çalışan Türkler vardır romanda. Onların İstanbul'a yerleşmiş oranın sahibiymiş gibi tutumları vardır.
Yazarın dili çok güzel, akıcı.
Sodom ve Gomora Eski Ahitte geçen günahkar kentlerdir. Bir süre sonra depremle yıkılıp yok olmuşlardır. Yazarın romana bu ismi vermesinin nedeni de hemen anlaşılıyor zaten.
2 yorum:
yazınız güzel olmuş ama keşke daha detaylı yazsaydınız
Şu an bilgisayarımdan giriş yapamadığım için kısa yazdım. Daha sonra biraz daha eklerim ama genelde çok ipucu olmasın diye detaylı yazmıyorum
Yorum Gönder