Şubat ayındaki Ankara seyahatimizde halamın eşinin yani Gürsan eniştemin"çok güzel, beş kez okumuşumdur heralde" diye bana ve kardeşime tavsiye ettiği bu romanı okumak dört ay sonraya kısmet oldu. Böyle şiddetle tavsiye edilen kitapları okumayı seviyorum. Hemen araya alıyorum. İnanın ben beğenmeyecek olsam bile başkasını o kadar etkilemiş olması hoşuma gidiyor. Zevkler çok farklı sonuçta.
Neyse bu kitabı gerçekten sevdim. Yazarın anlatımındaki sade zenginlik çok hoş. Sanırım bu özellik okuduğum tüm Latin Amerikalı yazarlarda var. Çok renkli ve çarpıcı iken aynı zamanda duru..
Romanın konusuna gelince; hukuk öğrencisi ve aynı zamanda radyoya haber metinleri yazan 18 yaşındaki Mario'nun yengesinin kızkardeşi dul ve 32 yaşındaki Julia ile aşkı bir bölüm, diğer bölüm ise Mario'nun yazdığı öyküler. Toplam yirmi bölümün yarısı öykü yarısı Mario-Julia aşkı. Sadece aşk değil bu aşkın ailede yarattığı sarsıntı ve Mario'nun çalıştığı radyoda yayınlanan tiyatro metinlerini yazan meşhur ve ilginç Pedro Camacho'nun hikayesi de var.
Daha ileri gidip ipucu vermeyeyim ama şunları söyleyebilirim:
-Mario'nun anlattığı hikayeler bir sonuca bağlanmıyor. Yani her hikayenin ucu açık bırakılmış. Tam ne olacak diye düşünürken orda bitirmiş, hayal gücünüze kalmış yani..
-Romanın en son bölümü 12 yıl sonraya gidiyor ve yazarın Peru ve insanları hakkında tespitlerini de içeriyor.
-Mario sevgilisi Julia'dan bahsederken arada "Julia Teyze"demeye devam ediyor :-)
Perulu yazar 2010'da Nobel ödülü aldı. Bu roman bir nevi otobiyografi sayılabilir.
İsmet Birkan'ın çevirisi çok güzel. Okumanızı tavsiye ederim.
Neyse bu kitabı gerçekten sevdim. Yazarın anlatımındaki sade zenginlik çok hoş. Sanırım bu özellik okuduğum tüm Latin Amerikalı yazarlarda var. Çok renkli ve çarpıcı iken aynı zamanda duru..
Romanın konusuna gelince; hukuk öğrencisi ve aynı zamanda radyoya haber metinleri yazan 18 yaşındaki Mario'nun yengesinin kızkardeşi dul ve 32 yaşındaki Julia ile aşkı bir bölüm, diğer bölüm ise Mario'nun yazdığı öyküler. Toplam yirmi bölümün yarısı öykü yarısı Mario-Julia aşkı. Sadece aşk değil bu aşkın ailede yarattığı sarsıntı ve Mario'nun çalıştığı radyoda yayınlanan tiyatro metinlerini yazan meşhur ve ilginç Pedro Camacho'nun hikayesi de var.
Daha ileri gidip ipucu vermeyeyim ama şunları söyleyebilirim:
-Mario'nun anlattığı hikayeler bir sonuca bağlanmıyor. Yani her hikayenin ucu açık bırakılmış. Tam ne olacak diye düşünürken orda bitirmiş, hayal gücünüze kalmış yani..
-Romanın en son bölümü 12 yıl sonraya gidiyor ve yazarın Peru ve insanları hakkında tespitlerini de içeriyor.
-Mario sevgilisi Julia'dan bahsederken arada "Julia Teyze"demeye devam ediyor :-)
Perulu yazar 2010'da Nobel ödülü aldı. Bu roman bir nevi otobiyografi sayılabilir.
İsmet Birkan'ın çevirisi çok güzel. Okumanızı tavsiye ederim.
1 yorum:
Listeme ekliyorum canım
Yorum Gönder