Pazar, Eylül 28, 2025
Talebe, Tara Westover
İkincinin Gücü
Bu etiket (insan davranışları) bloğumda yeni...
Okuduğum psikoloji kitapları veya romanlardaki psikolojik tahliller, yaşadıklarım, çevremdekilerden gözlemlediklerim ve arkadaşlarımın yaşadıkları bu yeni etiketimde yazacaklarımı etkileyen durumlar. Uzman değilim, bazen insan davranışları üzerine düşünürüm ve bu konularda yakın arkadaşlarımla da sık sık konuşuruz. Bu nedenle bu konuları bloğuma da yazmak istedim.
Bugün yazmak istediğim konu; İKİNCİNİN GÜCÜ
Birkaç yıl önce okuduğum kısa bir yazıda şöyle diyordu; büyük bir parkta pek çok kişinin çimlere uzanıp güneşlendiğini, piknik yaptığını, sohbet ettiğini veya müzik dinlediği düşünün. Derken bir kişi kalkıp dans etmeye başlarsa muhtemelen çevredekiler şaşırarak hatta belki de hafifçe küçümseyerek "bu da ne yapıyor böyle " diyecektir ve alaycı bakışlar olacaktır. Ancak ikinci bir kişi kalkıp dansta ona eşlik ederse ne olur? Oooo ne güzel eğleniyorlar, müziğin ritmine ayak uyduruyorlar, çok doğal ve içten görünüyor diye düşünenlerin sayısı artacaktır. İşte buna ikincinin gücü diyoruz. Yaptığınızın veya söylediğinizin kabul görmesi için ikinci kişiye bir desteğe ihtiyacınız var yani, maalesef insan psikolojisi böyle, bir kişi yaparsa/söylerse burun kıvırıyor, ikinci bir kişi de aynı şeyi yaparsa inanıyor... Bazen bir toplantıda çoğu kişinin aklından geçen ve zor da olsa doğruları söyleyen kişiyi destekleyen olmazsa lafı boşa gider, bir tek sen düşünüyorsun galiba bunu gibi bir durum olur. Ama ikinci biri çıkıp" arkadaşım doğru söylüyor ben de aynı fikirdeyim " derse ne değişir. Çok şey. Anında ilk kişinin söylediklerinin inandırıcılığı artar.
Bir gün otobüsle İzmir'e gidiyordum. Bir yerden yolcu almak üzere otogara giriyorduk, Otobüs yanaşırken muavin 15 dakika ihtiyaç molası, saat 14.00 a kadar buradayız diye yolculara seslenerek indi. Ben biraz ayaklarımı açmak için inip otobüsün yanında yürümeye başladım. Birkaç kişi sigara veya tuvalet için inerken elinde kağıtlarla garın içinden çıkıp, otobüse yaklaşan bir bey "mola süreniz 5 dakika uzaklaşmayın lütfen" diye uyardı. Yolculardan bir kadın "e iyi de muavin 15 dakika dedi bize " deyince görevli o bey "olmaz öyle şey hanfendi yanlışınız var 5 dakikaya kalkıyoruz" dedi. Sigarasını yakmış veya tuvalet için etrafına bakınıp henüz 5-6 adım atmış yolcular şöyle bir durup baktı.. Kadın şaşkın bakıyordu. Kısa bir süre kimse itiraz etmedi ben "hanımefendi haklı, muavin 15 dakika dedi hatta saat tam 14'de hareket "dedi deyince işte ikincinin gücü net ortaya çıktı. Adam başını kaşıyarak önce elindeki kağıda sonra telefonuna baktı "mesaj attık burada da yazıyor ama yanlış anladı herhalde " deyip muavini aramaya koyuldu. Bakın bu kadar basit bir olayda bile insanlar (ki en az 10 yolcu vardı buna şahit olan) sesini çıkarmayıp öööyle baktılar. Muavin geldi şoför ve o bey muavine kızdı falan. Neyse otobüse binerken kadın bana teşekkür etti "beni yalnız bırakmayıp desteklediğiniz için sağ olun, oysa herkes duymuştu kimse cevap veremedi" dedi. Çünkü elinde kağıtlarla gelen o adam o kadar emindi ve sesi bu nedenle o kadar yüksek çıktı ki insanlar öylece kaldılar. Tabi ki bu doğru bir şey değil ama bir yerde birinin sesi çok çıkıyorsa, tehditkarsa, şirretlik yapma potansiyeli varsa herkes temkinli davranıyor oysa iki kişi birbirini destekleyince karşı taraf hemen yelkenleri indiriyor. Böyle durumları çok yaşadım, toplantıda konuşmayıp sonra bana hak verenler oldu mesela. Niye içerde söylemedin dediğimde "Konuşsak ne değişecek" cevabını aldım. Aslında çok şey değişecek. Bu yüzden "ikinci çıkmayacağı için" ilk konuşan olmamayı da öğrendim zamanla. Bazen küçük arkadaş gruplarında da oluyor bu.. Bazen sırf beni haklı hale getirmemek için konuşmayıp sonradan kendi fikri imiş gibi konuşanlar da oldu. Artık şaşırmıyorum. Kimisi bilerek ikinci olmak istemiyor yani.
Yanlış bir şeye bir kişinin tepki vermesi bazen hatta çoğu zaman yetmiyor ikinci bir kişi maalesef toplumumuzda gerekiyor. Bazen birisi hakkında net emin olduğunuz yanlış bir davranışını söylersiniz "bunu yaptı , şunu yaptı" gibi ama bunu söyleyen tek sizseniz, ikinci bir kişi "evet bana da aynısını yaptı veya ben şahidim buna" derse ancak size inanıyorlar. Şahit aramakla uğraşmıyorum... İnsan psikolojisini anlamaya çalışmak bile çok iddialı.
Perşembe, Ağustos 14, 2025
Keçe Aktivite Kitabı
Çocuklarda ve Gençlerde Genel Kültürü Nasıl Arttırabiliriz?
Tabi ki kitap okumalarını sağlayarak. Ancak bunun çok zor olduğunu tecrübeli bir öğretmen ve bir ergen annesi olarak çok iyi biliyorum. O halde neler yapabiliriz?
-Çocuğunuzun ilgileri neler? resim, voleybol, futbol, müzik, lego, oyunlar... vs. bunları önce net olarak belirleyin daha sonra işinize yarayacak.
-Daha sonra bir defter edinin.
-Eğer bir oyun bağımlısı olma yolunda ilerliyor dışarı bile çıkmak istemiyorsa bunu çok önemseyin ve karşınıza alıp ciddi bir konuşma yapın. Birlikte (bu çok önemli) günlük oyun saati sınırı koyun. Buna ne olursa olsun uyulmasını sağlayın. Biraz bile aşılmasına izin vermeyin sonra o delik gittikçe büyür. Sınırları çizmeniz, ve sizin kararlılığınızı görmesi (hoşuna gitmiyor gibi olsa da) çocuğunuzu güvende hissettirir.
-İlk önce yukarıda belirlediğiniz çocuğunuzun ilgi alanlarından başlayarak veya araya serpiştirerek ona her gün bir araştırma konusu verin. Defterin her bir sayfası bir konu olacak. Yukarıya bu konuyu yazın. Bu konu ile ilgili 4-5 kısa soru yazın. Daha sonra o ister chatgpt den ister arama motorlarından araştırsın ve mutlaka eline kalem alarak bulduklarını deftere yazsın. Yazma aşaması önemli. El, göz koordinasyonu kalıcılık sağlar.
-Sonra 5 dakikada size bu konuyu anlatsın. Anlatmak da çok önemli. Çünkü araştırmalar gösteriyor ki öğrendiğiniz bir şeyi başkasına anlattığınızda unutmanız zorlaşıyor. Anlatma aşamasında kendi sesini kaydedip daha sonra dinlediğinde hatalarını görmek açısından faydalı olacaktır.
-Örnek konular; ilgi alanlarına göre; Futbol ilk hangi ülkede başladı, ilk futbol topları nasıldı? ilk dünya kupası hangi ülkede başladı? Sence Maradona neden unutulmuyor? Sence bir takımda oynamak insana hangi beceriler kazandırır? Beş soru yeterlidir.
LEGO ile ilgili: LEGO oyuncakları ilk hangi ülkede üretildi? LEGO kelimesinin anlamı ne olabilir? LEGO ilk çıktığında nasıldı? Sence LEGO neden bu kadar sevildi? ...
Piyano ile ilgili sorular: Piyanodaki tuşlar neden sadece siyah beyaz? Piyanoda sesler nasıl çıkıyor olabilir? Piyano ilk ne zaman ortaya çıkmış? Piyano başka hangi enstrümanlarla uyumlu sence? Ünlü besteciler kimler?
Coğrafya ile ilgili: Antarktika nasıl bir kıtadır? Burada bir ülke var mıdır? Kimler bu kıtaya gider?
Tarih ile ilgili: İlk şehirler neden hep nehir kenarında kurulmuş olabilir? İnsanlar yazıyı nasıl, hangi ihtiyaçtan bulmuş olabilir.....
Mitoloji; Mitoloji nedir? Olimpos tanrıları kimlerdir? Bunların görevleri nelerdir? Yunan tanrılarından ilk kimler bahsetmiş? Yunan Mitolojisinin günümüze etkisi nedir? Bunlarla ilgili bir hikaye okur musun?
Edebiyat: Shakespeare kimdir? Ne zaman nerde yaşamıştır? En ünlü eserleri nelerdir? Günümüze kadar gelebildiğine göre önemi nedir?
Soruları chatgpt'den e oluşturabilirsiniz.
Bu çalışma neleri sağlayacak;
-Çocuğunuzun araştırma yeteneğini geliştirecek
-Yazdığı notları derli toplu anlatabilecek
-Sınıfta veya arkadaş ortamında bunlardan biri konuşulsa konuya yabancı kalmadan birkaç kelime laf edebilecek ve bu da güvenini artıracak.
-Oyunlardan biraz uzaklaşacak.
-Zamanla genel kültürü artacak
Çocuğunuz seneye 7.sınıf olacak diyelim, internetten 7.sınıf müfredatına bakın. Özellikle fen ve sosyal derslerinde genel kültüre müsait konular vardır. Onlar hakkında ön bilgisi olsun diye bu konulardan da seçerek sorular ekleyin. Şunlara dikkat edin; sorular sıkıcı ve cevabı uzun olmasın. Net cevabı olsun. Belki bir soru "sence" sorusu olabilir.
11-15 yaş grubu için idealdir. Ayrıca birlikte seçtiğiniz kitapları günde 10-20 sayfadan başlayarak okuma kuralı ile okuma saatleri planlayabilir ve beraber okuyabilirsiniz.
Peygamberin Şarkısı, Paul Lynch
Bir akşam dört çocuk annesi bilim insanı Eilish Stack'ın kapısını İrlanda istihbaratının yeni kurulan birimlerinden iki polis memuru çalar. Romanın girişi böyle. 240 sayfa. Türkçe baskısı henüz bir yıl önce yapılmış. Çok etkileyici bir roman. Gittikçe artan bir tempoda "yok canım şimdi düzelir her şey" duygusuyla okudum sonunda nerdeyse nefesim kesildi diyebilirim. Kısa bir roman olsa da okuması kolay değil. Çünkü hem verdiği duygu ağır hem de yazar bence bilerek konuşma satırı yapmadan cümleleri birbirine bağlayarak yazmış. Arada durup bir daha bir kaç cümle önceye gitmeniz gerekebilir.
İrlanda'da aşırı sağ partilerden biri seçimi kazanır ve şiddetin dozunu gittikçe arttıran totaliter bir rejim oluşmaya başlar. Muhalefetin sesini keseler. Yakasında parti rozeti olanlar ve olmayanlar olarak ayrışma başlar. Artan gözaltılar, yasaklar, polis şiddeti, belirsizlik ve sonucunda iç savaş. Normalde üçüncü dünya ülkelerinde olmasını beklediğimiz bu durumun sağ partilerin yükselişte olduğu Batı'da da yaşanması hali. Gittikçe artan bir tempoda romanın ana karakteri olan Eilish'in ailesini bir arada tutma mücadelesini okurken hep onun yanındaymışım gibi hissettiren müthiş bir dil. Bu romanı bir erkek yazmış ama başroldeki kadın karaktere çok güzel hayat vermiş. Karakterlerin pek derinliği yok ve bunu bilerek yaptığını düşünüyorum. Karakterlere odaklanmayalım diye . Bazen bir romanın konusunu seversin ama yeterli betimleme yoktur gözünde canlandıramazsın ya da ayrıntılar boğar, bazen karakterler çok iyidir ama yazarın dili akıcı değildir. Bu romanda her şey ölçülü. Bayıldım.
Yazarın "modern" yaşayan bir halka "bir gün sizin de başınıza gelebilir, mülteci olabilirsiniz" fikri ile empati yaptırmaya çalıştığını düşünüyorum.
Queen'in romanla aynı adla bir şarkısı var. Acaba yazar bundan esinlenmiş olabilir mi? Çeviri de çok iyi. Roman 2023 Booker Ödülü almış. Yazar 1977 doğumlu. İrlandalı ve toplam beş romanı var. Türkçede bir de Denizin Ötesinde romanı var.