Çarşamba, Mart 06, 2013

Max Frisch, Homo Faber


Selen'in tavsiyesiyle hemen alıp (arada başka kitaplar okuduğum için bir süre beklettiğim) çarçabuk okuyup bitirdiğim bu kitabın adının daha önceleri şöyle uzaktan kulağıma çalındığını hatırlıyorum.

Homo Faber okuduğunuz için mutlu olacağınız bir kitap.
Roman kahramanı Walter Faber mühendistir. Tamamen teknik ve teknolojik yaşayan ve öyle düşünen bir adamdır.
 Zaten homo faber alet yapan insan anlamına gelir. Faber, güneşin batışını izlemek yerine kameraya çekmeyi yeğler .Traş makinesi ve ikidebir sözünü ettiği Hermes Baby daktilosu olmadan adım atmaz. Saatin ya da arabanın markasını sürekli zikreder. Duygusuzdur aslında, insanlarla yakınlaşmayı pek sevmez, kadere veya tesadüfe değil istatistiklere inanır.



Ama o kader ona öyle bir oyun eder kiiiii. Bindiği uçakta tesadüfen yanına oturan başta hoşlaşmadığı ama uçağın iki motoru durduğu için çöle yaptıkları zorunlu iniş neticesinde yakın arkadaşının kardeşi olduğunu öğrendiği Herbert ile arkadaş olması ile kader ağlarını örmeye başlaaaar...Daha fazla bahsetmeyeyim, biraz sürpriz olmalı ki tadı kaçmasın. (İlk 60-70 sayfası biraz sıkıcı geldi onu belirteyim.)
Faber o kadar teknik kafalıdır ki yaşadığı anın keyfini çıkaramaz. Belki bir daha göremeyeceği Kızılderili dansını izlemek yerine Landrover'i kontrol etmeyi tercih eder mesela. Duygularından bahsetmez, çok etkileyici bir şeyi iki laf arasında öylesine söyler sinir olursunuz...
Kitapta İngilizce konuşmalar veya çok az Fransızca kelimeler çevrilmeyip Türkçesi dipnot olarak verilmiş.
Roman yazarının öldüğü yıl yani 1991'de Voyager adı ile filme çekilmiştir.


Max Frisch 1911 Zurih doğumlu. Mimarlık okumuş.
Homo Faber'i Sezer Duru çevirmiş.

Hiç yorum yok: