Perşembe, Aralık 24, 2015

Göçmüş Kediler Bahçesi, Bilge Karasu

Eğer yanlış hatırlamıyorsam ilk kez Bilge Karasu okuyorum. Daha önce hep aklımın bir köşesinde "okumalısın" dediğim yazarlardandı. Hakkında hep övgüler duymuştum.
Bu bir öykü kitabı.
İçindeki en sevdiğim öykü ise Barış Pirhasan'ın filme çektiği Usta Beni Öldürsene (aslında e ayrı yazılmış). "Analarının ölüsünü törenle kaldırabilmeleri için çocukların sağ kalması gerekir. kalmadıkları da görülür ama.” Bu öykünün ilk cümleleri. İnsanların yüzünde ölümün işaretlerini gören bir cambaz çırağı baş roldedir.
Bütün öyküleri masalsı ve ayrıntılardan kopmadan dikkatle okunmalı. Hepsinde incelik var. 12 bölümden oluşan kitapta Karasu, bireyin sorunlarına ağırlık vermiş, onun günlük hayatındaki açmazlarını işlemiştir. Her insanın hayatında en az birkaç kere kafasından geçirdiği ya da yaşadığı (sevgi, dostluk, yalnızlık, tutku, inanç/inançsızlık, korku ve ölüm gibi) kavramları imgesel bir dille anlatır. Yazar günlük hayattan bahsettiği için, hikayedeki kahraman ya da kişilerde kendinizden parçalar bulursunuz. Hani çok katmanlı derler ya, öyle bir anlatım. O yüzden okunması çok da kolay değil.
Ama dilinizde tat bırakır.

Hiç yorum yok: