Perşembe, Ağustos 14, 2014

Mor Kaftanlı Selanik, Yılmaz Karakoyunlu

kuzenim Fatoş "oku bence beğenirsin" diyerek vermişti bu romanı. Yılmaz Karakoyunlu'yu tanırdıım özellikle Salkım Hanımın Taneleri'nden beri ama ne yazık ki kitabını okumamıştım.
Güz Sancısı'nı da bilirim. Genelde romanlarına konu olarak tarihin siyasi yönünü ve toplumsal olaylarını seçiyor ve bence de önemli bir boşluğu dolduruyor.
bu roman beni iki açıdan etkiledi; birincisi Selanik sokaklarında iki gün gezmiş ve özellikle Beyaz Kule ve kuleye açılan sokaklardan etkilenmiştim.Romanın başında ve aralarda bu sokaklar sıkça geeçiyor. İkincisi de mübadele ve beraberinde yaşaanan olaylardan etkilenmemdir. Roman'da Lozan'da alınan karar ile Türkiye'deki Rumlarla Yunanistan'daki Türklerin değiş-tokuşu anlatılıyor. Ankara, Resmo, Lozan, Selanik,Atina,Şarköy ve Drama'da ki hem siyasi hem şahsi gelişmeler..
"Sesinde şevkatin gırtlağını sıkmış kaba ve kahkahalı bir iftihar vardı"(syf.142) gibi anlatımı hoş cümleleri dikkatimi çekti.
Romanda Venizelos ve İsmet Paşa'nın olduğu yerler ağırlıklı olmaak üzere, hayat dersi niteliğinde sayılabilecek dersler ve cümleler var;
-Bir şeyin kaçınılmaz olduğuna inanıyorsan, geciktirilmesine izin verme. syf.78
-Bir insanı başkalarından farklı kılan iki şey vardır: Biri irade, öteki ifadedir.syf.389

Mübadeleye tabi olanların ve geride kalanların yaşadıkları acılar, sıkıntılar yürek dağlıyor. Bu durumu farklı açılardan görmemize olanak sağlayan güzel bir kitap bence.

Karakoyunlu Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun olup eğitimine Amerika'da devam etmiş. Önce ANAP'tan milletvekili sonra Ecevit kabinesinde devlet bakanı olmuştur.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Yazarı Anap milletvekili olarak bilirdim sekiz yıl önce yorgun mayıs kısrakları'nı okuyana dek. Müthiş akıcı anlatımı, kıvrak bir dili var. bence bu kitabı da beğenirsiniz!